Üretra ya da idrar kanalı, idrar kesesindeki idrarın dışarı atılmasını sağlayan tüp şeklinde bir organdır. Uretra, idrar kanalı, dış idrar kanalı olarak da bilinir.
Üretra Darlığı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
İdrar kanalı erkeklerde yaklaşık 20 cm dir. Kadınlarda ise daha kısadır ve yaklaşık 4cm dir.
Üretra erkeklerde ön ve arka üretra olmak üzere 2 bölümden oluşur. Üretranın prostatın ve penisin içinden geçen bölümleri vardır. Erkeklerde 20cm uzunluğunda olan bir organdır. Erkeklerde üretranın etrafı mesanenin hemen altında prostat bezi tarafından sarılmıştır. Prostat bezinin hemen alt kısmında idrar tutmayı sağlayan sfinkter adı verilen kaslar vardır.
Üretra idrarın dışarı atılmasını sağlayan boru şeklinde bir yapıdır. Daralması durumunda içinden idrar geçişi zorlanır. Üretra darlıklarında hastalar ince işer, idrar tazyiksiz çıkar, işeme sırasında kesilmeler olur. İdrar yaparken yanma, tam boşaltamama hissi, sık idrara çıkma, uzun sure tuvalette kalma ihtiyacı, gece idrar yapmak için sık uyanma gibi şikayetler görülebilir.
Günümüzde üretra darlığının en sık görülen nedeni endoskopik yani kapalı ameliyatlardır. Darlık, çoğu kez kapalı prostat, mesane kanseri veya taş ameliyatları sonrası oluşur. Travma, yüksekten düşme ve özellikle üretranın bulunduğu makat ile apış arası bölgesine alınan sert darbeler de darlığa neden olur. Leğen kemiği denilen pelvis kemiklerinin kırılması sonucu üretranın yırtılması, geçirilen enfeksiyonlar ve bel soğukluğu da üretrada darlık yapabilir. Bazı üretra darlıklarının nedeni ise bilinmemektedir. Hiçbir neden yokken de darlık oluşabilir.
Hastanın şikayetleri dinlenir. Üretra darlığından şüphelenilir ise üroflowmetri denilen işeme testi ile idrar akım hızı ölçülür. İdrar akımında zayıflama üretra darlığını düşündürür. Üretradaki darlık ve darlığın yerini saptamak için üretrografi denilen bir film çekilir. Bu filmde dış idrar deliğinden içeri ilaçlı bir sıvı verilir ve röntgen çekilir. Ayrıca üretrosistoskopi denilen idrar yolu endoskopisi ile tanı konur.
Üretra darlığının tedavisinde 2 yöntem vardır. Bunlar; dar olan kısmın kesilerek açılması (endoskopik tedavi ya da üretrotomi intern) ve açık ameliyat (üretroplasti) yöntemidir. Açık ameliyat diğer tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen, darlığın uzun olduğu hastalarda uygulanır. Açık ameliyat ile dar kısım çıkarılır ve idrar kanalı uç uca yeniden dikilir. Ya da daha uzun olan darlıklarda dar olan bölgeye yeni doku yamanır.
Üretra darlığı hakkında en çok merak edilen konulardan biridir. Üretra darlığının tedavisi ameliyat ile olur. İlaç ya da bitkiler darlığın açılması konusunda yetersiz kalır.
Üretrada yani idrar kanalında darlık oluşması halidir. İdrar kanalı erkekte 20 cm, kadında 4 cm uzunluğundadır. Bu kanalın herhangi bir yerinde herhangi bir nedenden dolayı daralma olmasına ve idrar yapmada güçlük çekilmesi olayına üretra darlığı denir.
İdrar kanalı daralmasının tedavisinde kullanılan çeşitli cerrahi ameliyat yöntemleri vardır. Seçilecek olan yöntem, daralmanın yerine ve uzunluğuna göre değişir. Üretra darlığının tedavisinde kullanılan 2 cerrahi yöntem vardır. Bunlardan birincisi dar olan kısmın kesilerek açılması işlemidir. Buna üretrotomi intern adı verilir. Diğer yöntem ise açık ameliyat yöntemidir. Buna da üretroplasti yöntemi denir. Açık ameliyat diğer tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen, darlığın uzun olduğu hastalarda uygulanır. Açık ameliyat ile dar kısım çıkarılır ve idrar kanalı uç uca yeniden dikilir. Ya da daha uzun olan darlıklarda dar olan bölgeye yeni doku yamanır.
Üretra dilatasyonu yani idrar kanalının genişletilmesi, üretra darlıkların tedavisinde sıklıkla kullanılan bir tekniktir. Dilatasyonun amacı, dar olan bölgede üretraya zarar vermeden dokuyu gererek dar kısmı düzeltmektir. Bu işlem lokal anestezi altında ya da genel anestezi altında yapılabilir. Kalınlıkları giderek artan ince metal ya da plastik çubuklar, penisin ucundan idrar kanalına doğru ilerletilir. Bu işlem sırasında idrar kanalında yaralanma olmamasına dikkat edilmelidir. Dilatasyon işleminin belli aralar ile tekrarlanması gerekir.
Üretra darlığı hakkında araştırma yapan hastaların merak ettği bir konu da üretroplasti ameliyatıdır. Üretroplasti, üretra darlığının tedavisinde kullanılan bir ameliyat tekniğidir. Üretroplasti ameliyatının 2 türü bulunmaktadır. Bunlardan biri uç uca anastomoz tekniğidir. Bu teknikte idrar kanalındaki daralmış olan bölge çıkarılır. İdrar kanalının uçları uç uca getirilerek dikilir. Buna uç uca anastomoz üretroplasti tekniği adı verilir. İkinci teknik ise augmentasyon üretroplasti tekniğidir. Bu teknik darlığın uzun olduğu hastalarda uygulanır. Yanak ya da dudak iç yüzünden alınan doku parçası ile üretradaki dar olan bölgeye yama yapılır.
Üretroplasti ameliyatı bu konuda deneyimli olan üroloji doktorları tarafından yapılır. Ameliyat mutlaka deneyimli bir doktor tarafından yapılmalıdır, çünkü daha önce geçirilen başarısız bir ameliyat, sonraki ameliyatın başarısını da düşürür.
Balanitis kserotika obliterans, penisi tutan bir liken skleroz hastalığıdır. Penis yerleşimli bu liken sklerozisin nedeni tam olarak bilinmez. Kronik ve ilerleyici seyir gösteren bir hastalıktır. Bu hastalık mea darlığının (üretra ağzının darlığı) en sık görülen nedenleri arasındadır. Erkeklerde görülen ön üretra darlıkların yaklaşık %7’sinden sorumludur.
Evet, kadınlarda da idrar kanalı daralması görülür. Ancak kadınlardaki üretra darlığı erkeklerde görüldüğünden daha nadirdir. Bunun nedeni kadın üretrası ile erkek üretrası arasındaki bazı faklılıkların bulunmaktadır. Kadın üretrası erkeklere göre daha kısadır. Erkek üretrası yaklaşık 20 cm uzunluğunda iken, kadınlarda üretranın uzunluğu 4-5 cm dir. Bu yüzden darlık, erkeklere göre daha nadir görülür.
Hayır iyileşmez. Üretra darlığının tedavisi cerrahidir. Yani darlığın ameliyat ile düzeltilmesi gerekir. Tedavisinde kullanılacak olan ameliyat yönteminin seçimi darlığın yerine ve uzunluğuna göre değişir. Üretra darlığının tedavisinde kullanılan iki yöntem vardır.
Perine ya da halk arasında bilinen adıyla apış arası, makat ile testis torbası arasında kalan bölgeye denir. Bu bölgeden açılan bir delik ile idrar knalına ulaşılır ve idrar kanalı buraya ağızlaştırılır. Bu işleme perineal üretostomi adı verilir. Bu işlemden sonra artık hasta idrarını apış arasından yapar.
Üretroplasti yani açık üretra darlığı ameliyatı her üretra darlığı hastası için uygun değildir. Yeterli üretra dokusunun kalmadığı, mesane boynunun tamamen hasar gördüğü hastalar ve ileri yaşından dolayı bu ameliyatı kaldıramayacak olan kişiler bu ameliyat için uygun değildir.
Bazı darlıklar kapalı ameliyat için uygun değildir. Bu durumda açık cerrahi teknik yani üretraplasti ameliyatı uygulanır. Bu ameliyatta ya üretranın dar olan kısmı çıkarıldıktan sonra üretra uçları tekrar uç uca getirilerek dikilir ya da dar bölge açılarak buraya bir doku ile yama yapılır. Yama, dar kısım 2 cm den uzun ise uygulanır. Genellikle yama için yanak ya da dudaktan alınan mukoza kullanılır.
İdrar yolu darlığının tedavisinde uygulanan endoskopik (kapalı) üretra darlığı ameliyatıdır. Bu ameliyata internal üretrotomi denir. Penis ucundan idrar kanalına özel bir alet ile girilir. Dar olan kısım soğuk bıçak ya da lazer ile kesilerek açılır. Kapalı ameliyat yöntemi 2 cm’den daha kısa olan darlıkların tedavisinde uygulanır. Kapalı ameliyat sonrası genellikle idrar kanalındaki darlık tekrarlar ve hastanın yeniden ameliyat olması gerekebilir. Kapalı ameliyatın en fazla 2 defa yapılması gerekir.
Stent takılması sırasında komplikasyon gelişmesi çok nadirdir. Ameliyat sonrası dönemde en sık görülen komplikasyonlar yer değiştirmesi, idrar yaparken yanma, ağrı ve sızlama ve enfeksiyondur. Üretral stentlerin uzun dönem başarısı ve hstalarda memnuniyet oranı düşüktür. Sonuçlarının çok olumlu olmaması ve komplikasyon oranlarının yüksek olması nedeniyle üretral stentler günümüzde pek kullanılmamaktadır.
Üretral stent, üretra darlığı tedavisinde kullanılan özel halkalardır. Kalp stentlerine benzer. İdrar kanalındaki darlık kapalı yöntem (internal üretrotomi) ile açıldıktan sonra, idrar kanalının dar olan ve açılan kısmına stent yerleştirilir. Amaç dar olan bölgenin yeniden daralmasını engellemektir.
Bağırsaktan oluşturulan 5-6 cm’lik bir tüp ya da apandiks kullanılarak mesane (idrar kesesi) cilt arasında bir kanal oluşturulur. Hasta cilt üzerindeki bu küçük delikten mesane içine sonda göndererek idrarını boşaltır. Ameliyat sırasında yapılan bir kapakçık sayesinde idrar kesesindeki idrar dışarıya çıkamaz. Dolayısıyla hastanın idrar torbası kullanmasına gerek yoktur.
Üretranın dışa açıldığı deliğe meatus adı verilir. Bu delik normalde erkeklerde penisin ucunda, kadınlarda ise vajina girişinin hemen üzerinde bulunur. Bu deliğin daralmasına mea darlığı denir.
Çocuklarda görülen mea darlığının en önemli nedeni üretra ağzının tahriş olmasıdır. Dışkı ya da idrarla ıslanmış olan alt beziyle uzun süre temasta kalan meatusta, bezde oluşan amonyak kimyasal tahrişe neden olur. Uzun süre oluşan bu tahrişler daralmaya yol açar. Çocuklarda görülen meatal stenozun diğer nedenleri arasında, geçirilmiş hipospadias ameliyatları, yaralanmalar, uzun süre idrar sondasının takılı kalması ve balanitis xerotica obliterans (BXO) hastalığıdır. Erişkinlerde ise mea daralması genellikle takılan idrar sondalarına, geçirilmiş kapalı prostat ve mesane kanseri ameliyatlarına bağlı olarak gelişir. Balanitis xerotica obliterans (BXO) hastalığı da meatusta daralma yapan bir başka nedendir.
Üretra rüptürü ya da üretra kopması), üretranın yani idrar kanalının çeşitli nedenlerden dolayı bütünlüğünün bozulması ve uçlarının birbirinden ayrılması durumudur. Daha çok neden trafik kazalarıdır. Kaza sırasında leğen kemiklerinde meydana gelen kırıklarda, kırık kemiklerin keskin uçları idrar kanalını adeta bir bıçak gibi keser. Üretra koptuğunda idrar üretra ile dışarı atılamaz. Penis ucunda ya da üretra ağzında kan görülmesi üretrada kopmanın en önemli belirtisidir. Böyle durumlarda kesinlikle yaralıya sonda takılmamalıdır. Çünkü sonda takılmaya çalışılırken kısmi olan yırtık tam kopmaya dönüşebilir. Geçici olarak göbek altından idrar kesesine bir sonda gönderilir. Bu işleme sistostomi adı verilir. Daha sonraki dönemde ürteradaki kopma ameliyat ile tamir edilir.
Evet, Çocuklarda da üretra darlığı görülebilir. Ancak görülme oranı erişkinlere göre daha düşüktür. Çocuklarda görülen üretra darlıklarının en sık nedeni, trafik kazaları, düşme, yaralanmalar ile tanı ve tedavi amacıyla uygulanan tıbbi girişimlerdir.
Açık üretra ameliyatı ya da üretroplasti, idrar kanlı daralmasının tedavisinde kullanılan bir ameliyat yöntemidir. Değişik üretroplasti teknikleri vardır. Üretroplasti ameliyatının önerildiği hastalar şunlardır;
Tekrarlayan darlığı olan hastalar
Kendi kendine veya hastanede buji ile genişletme yapan hastalar
İkiden fazla kapalı ameliyat geçirmiş ve ameliyatı başarısız olmuş olan hastalar
Üretral stent takılmış ve başarısız olmuş olan hastalar
Kaza sırasında üretrası kopmuş olan hastalar
Prostat kanseri nedeniyle radikal prostatektomi ameliyatı olmuş ve tekrarlayan darlığı olan hastalar
Daha önce kapalı ameliyat olmuş ancak fayda görmemiş hastalar
Darlılığı sık tekrarlayan hastalar
Darlık uzunluğu 2 cm’in üzerinde olan hastalar
Kapalı (endoskopik) üretra darlığı ameliyatının tıp dilindeki adı üretrotomi intern ameliyatıdır. Bu yöntem idrar kanalındaki darlık eğer 2 cm’ den daha kısa ise uygulanır. Daha uzun darlıklarda tavsiye edilmez. Ameliyat üretrotom denilen bir alet ile gerçekleştirilir. Üretrotom, ucunda ışık ve kamera bulunan özel bir alettir. Ameliyat sırasında penis ucundan idrar kanalına girilir ve dar olan bölgeye kadar ulaşılır. Özel bir bıçak ya da lazer ışığı ile dar olan alan kanal açılır. Daha sonra bir idrar sondası takılır ve işleme son verilir.
Üretra darlığı hakkında merak edilen konulardan biri de darlık ameliyatı sonrası sertleşme bozukluğu olup olmayacağıdır. Sertleşme sorunu ya da erektil disfonksiyon, üretra darlığı ameliyatlarından sonra görülebilen önemli bir sorundur. Üretra darlığı ameliyatları sonrası erektil disfonksiyonu ve bu ameliyatın uzun dönem sonuçlarını değerlendiren çok az sayıda çalışma vardır. Yapılan çalışmalarda, hastanın yaşı, ameliyat öncesi dönemde sertleşme sorunu olup olmadığı, ameliyat sonrası geçen süre, idrar kanalındaki darlığın uzunluğu, darlığın derecesi ve uygulanan ameliyat tekniği, ameliyat sonrası erektil disfonksiyon gelişimini etkileyen önemli faktörler olarak bildirilmiştir. Üretra darlığı nedeniyle uygulanan ameliyatlar kişide ereksiyon sorununa yol açabilir. Ancak bu durumdan genç ve başka hastalığı olmayan erkekler daha az etkilenmektedir. Üretrada darlığa neden olan travmanın oluşturduğu etki de ameliyat sonrası dönemde sertleşme sorunu gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Ayrıca ameliyatı gerçekleştiren doktorun deneyimi de ameliyat sonrası ereksiyon sorunu gelişiminde önemli rol oynamaktadır.
Prostat ameliyatı sonrası üretra darlığı, her ameliyat sonrası görülecek diye bir şey yoktur. TUR prostat ameliyatı iyi huylu prostat büyümesi nedeniyle oldukça sık uygulanan ve kapalı prostat ameliyatı olarak bilinen bir ameliyat yöntemidir. Bu ameliyat sonrası geç dönemlerde yani ameliyattan 4-6 hafta sonra, üretrada ya da mesane boynunda darlık görülebilir. Kapalı prostat ameliyatı sonrası görülen üretra darlıklarına postprostatektomik üretra darlığı adı verilir. Daha önceleri ameliyat sonrası üretra darlığı gelişme oranı %5-30 arasında iken, ameliyatta kullanılan cerrahi aletler ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak günümüzde bu oran %2-10’lara düşmüştür.
Üretrosistoskopi için hastanın hastaneye yatırılması gerekmez. İşlemden hemen sonra hasta günlük işlerine dönebilir. İşlemden önce idrar yapılır ve idrar kesesi boşaltılır. Daha sonra hasta özel bir masaya yatırılır. Üretranın içine uyuşturucu bir ilaç sıkılır. Sistoskop adı verilen cihaz ile üretradan girilerek idrar kesesine doğru ilerlenir. Sistoskop, ucunda lens olan, kamera sistemine bağlı, ince ve ışıklı tüp şeklinde bir cihazdır. Sistoskop cihazının iki modeli vardır. Bunlardan biri sert, bükülemez ve metal yapılı olanıdır. Diğeri ise kablo gibi ve bükülebilir şekildedir.
Sistoskopi sırasında idrar kesesi içerisine su veya serum fizyolojik verilir. Verilen bu sıvı, idrar kesesini doldururken, mesane duvarı da gerilir. Böylece idrar kesesi daha iyi incelenir.
Sistoskopinin en sık yapılma nedeni idrardan kan gelmesi durumunda idrar kesesinde kanser olup olmadığını araştırmaktır. Ayrıca üretra darlığından şüphe edildiğinde de yapılır.Sistoskopi, prostat büyüklüğü hakkında da bilgi verir. Yine idrar kesesi içinde taş var mı yok mu sistoskopi ile anlaşılır. Böbreklere kateter takılması sırasında da sistoskopi yapılır.
Üretrosistoskopi ya da kısaca sistoskopi, penis ucundan idrar kanalına girilerek idrar kanalı (üretra) ve idrar kesesinin içinin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi işlemidir. Üretra darlığı hakkında detaylı bilgi edinmek için bazen başvurulan bir yöntemdir.
Üretra darlığı hakkında daha detaylı bilgi edinmek için bazen sistoskopi işlemi uygulanabilir. Sistoskopi işlemi sırasında genellikle ağrı duyulmaz. Çünkü işlemden önce idrar kanalına uyuşturucu bir madde sıkılır. Bu idrar kanalı içini uyuşturacağı için ağrı duyulmaz. İşlem sırasında bir miktar rahatsızlık hissi ve idrar yapma ihtiyacı duyulabilir. Ancak bu durum çoğunlukla hastalarda sorun yaratmaz.
Stent tedavisi, kalp damarlarının daralmasında yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Damardaki darlık açıldıktan sonra tekrar darlık olmasın diye stent konur. Böylece o bölge yeniden daralmaz. Kan bu stentlerin içinden rahatça geçer. Ancak üretra darlığında da kullanılan üretral stentler, kalp damarlarında gösterdiği faydayı gösterememiştir. Ayrıca üretral stent uygulanmasının bir diğer sakıncası da, daha sonra yapılacak olan üretroplasti ameliyatlarını büyük oranda zorlaştırır ve başarı oranını düşürür. Bu yüzden üretral stent tedavisinin, üretra darlığı tedavisinde yeri yoktur.